Üniversite öğrencilerinin ev kiralarında %40 indirim

Maliye Bakanlığı önümüzdeki günlerde, ebeveynlerinden herhangi birinin kriz nedeniyle iş sözleşmesi asıkıya alınmış üniversite öğrencilerinin de ev kiralarının %40 indirimli ödemesi uygulamaya koyacak.

Bununla birlikte, hükümetin uyguladığı COVID-19 tedbirleri nedeniyle gelir kaybına uğrayan gayrimenkul sahipleri için de vergi indirimine gidilmesi düşünülüyor

Yunanistan’da kısa süreli kiralamaların ( Airbnb ) vergilendirilmesi

Yunanistan’da kısa süreli kiralamadan elde edilen gelir 1/1/2017 den itibaren vergilendirilmektedir. 2017 yılı içerisinde kısa süreli kiralamadan gelir elde eden gerçek ve tüzel kişilerin, 2017 yılı vergi beyannamesinde yıl içerisinde kazandıkları geliri beyan etmeleri gerekmektedir.

Bağımsız Kamu Gelirleri Kurumu tarafından 23/11/2017 tarihinde yayınlanan 118/2017 sayılı genelgeyle 01/01/2018 tarihinden itibaren uygulanmak üzere yeni düzenlemeler getirilmiştir. Buna göre:

Kısa Süreli Kiralama: Herhangi bir gayrimenkulün, bir yıldan az olmak üzere, belirli süreliğine dijital platformlar üzerinden kiralanması

Kısa Süreli Konaklama Gayrimenkulleri Sicili: Kısa Süreli Konaklama hizmeti sunan gayrimenkullerin Yönetici tarafından kayıt edilmesi gereken, Bağımsız Kamu Gelirleri Kurumu tarafından tutulan sicil.

Kısa Süreli Konaklama Beyannamesi:  Yöneticinin, gelirin belirlenmesi amacıyla Paylaşım Ekonomisi dijital platformları üzerinden yaptığı kiralama anlaşmalarını ve değişikliklerini belirten, Elektronik ortamda Bağımsız Kamu Gelirleri Kurumuna gönderilen beyanname.

Kısa Süreli Kiralama Yöneticisi: Gayrimenkul başına aşağıdaki işlemleri yapan gerçek veya tüzel kişi:

  1. Gayrimenkulün Sicile kaydı
  2. Gayrimenkulün Dijital Platformlara kaydı ve sicil numarasının zorunlu olarak dijital platformlarda görünmesi ile ilgili işlemleri
  3. Kiracı başına Beyanname’nin verilmesi
  4. Gelir sahibini belirleme ile ilgili sicile hak sahiplerinin bilgilerinin girilmesi
  5. Hak sahibinin ve hak sahiplerinden bazılarının kimliği bilinmediği durumlarda gelirin kamuya yatırılması

Yönetici gayrimenkulün sahibi, kullanım hakkı sahibi, tekrar kiraya veren kişi veya bazı özel durumlarda 3. Kişi olabilir.

Gayrimenkul:

  1. Daire
  2. Müstakil Ev
  3. Bina ve işlevsellik açısından bağımsız olan yapı
  4. Müstakil evlerin ve Dairelerin odaları. Gayrimenkul bütün veya bütünün bir bölümü olarak kiralanabilir.

Sicile kayıtlı olmama, dijital platformlarda sicil kayıt numarasının görünmeme durumlarında 5000 Euro para cezası öngörülmektedir. Bir yıl içerisinde ikinci defa aynı suçun işlemesi durumunda para cezası iki kat olarak, tekrar edilmesi durumunda 4 kat olarak uygulanır. Sicile konaklama beyannamesinin gönderilmemesi ya da yanlış beyan edilmesi durumunda Yöneticiye dijital platformlarda ilgili gayrimenkulün görüne kira bedelinin iki katı ceza uygulanır. Beyannamenin geç gönderilmesi durumunda ise 100 Euro para cezası uygulanır.

Vergilendirme

Yunanistan’da kısa süreli kiralamalardan sağlanan gelir, eğer sadece konaklama hizmeti veriliyorsa, gayrimenkullerden sağlanan gelir statüsüne girmekte ve bu şekilde vergilendirilmektedir. Buna göre gerçek kişiler

Gayrimenkulden sağlanan Gelir (Euro) Vergi Oranı
0-12.000 %15
12.001-35.000 %35
35.001- %45

 

Tüzel kişiler sağladıkları Gayrimenkul gelirleri için Kurumlar vergisine tabidir. Yunanistan’da kurumlar vergisi oranı %29’dur.

Konaklama hizmetine ek olarak herhangi başka bir hizmet te veriliyorsa (temizlik, kahvaltı, vs. ) sağlanan gelir İşletme faaliyetinden sağlanan gelir statüsüne girmekte, ona göre vergilendirilmektedir. Bu durumda faaliyet başlangıcı yapma, ve ilgili tüm yükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu vardır. Ayrıca KDV muafiyeti de geçersiz olmaktadır.

 

KDV

Kısa Süreli Kiralamadan elde edilen gelirler KDV den muaftır.

Zorunlu Sigorta EFKA

Kısa süreli kiralamadan sağlanan gelirler gayrimenkullerden sağlanan gelirler kapsamında sorunlu sigortaya tabi değildir.

Türkiye Yunanistan Yatırımların Karşılıklı Teşviki Anlaşması

TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE YUNANİSTAN

ARASINDAKİ YATIRIMLARIN KARŞILIKLI TEŞVİKİ VE KORUNMASI ANLAŞMASI

Türkiye Cumhuriyeti ve Yunanistan Cumhuriyeti (bundan böyle Taraflar olarak adlandırılacaklardır),Özellikle    bir   Taraf  yatırımcılarının,   diğer   Tarafın   ülkesinde yapacakları yatırımlarla ilgili olmak üzere aralarındaki ekonomik işbirliğini arttırma arzusu ile,

Anılan yatırımların tabi olacağı uygulamalara ilişkin bir anlaşma akdini sermaye  ve teknoloji akımı ile Tarafların ekonomik gelişimini teşvik edeceğini kabul ederek,

İstikrarlı bir yatırım ortamı meydana getirmek ve ekonomik kaynakların en etkin biçimde kullanılmalarını sağlamak üzere, yatırımların adil ve hakkaniyete uygun muameleye tabi tutulmasının gerektiği hususunda mutabık kalarak ve

Yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması için bir anlaşma yapılması kararıyla, Aşağıdaki şekilde anlaşmaya varmışlardır:

 

MADDE I Tanımla

İşbu Anlaşmada:

  1. “Yatırımcı” terimi:

(a) Taraflardan her birinin yürürlükteki hukuk kurallarına göre vatandaşı sayılan gerçek kişileri,

(b) Taraflardan her birinin yürürlükteki hukuk kurallarına uygun olarak kurulmuş veya örgütlenmiş, merkezleri veya ekonomik faaliyetleri Taraf Devletin ülkesinde mukim olan şirketleri, firmaları ya da iş ortaklıkları gibi tüzel kişileri ifade eder.

 

  1. “Yatırım” terimi, ev sahibi Tarafın ülkesindeki kanun ve nizamlara uygun  olarak   her türlü   mal   varlığını;   bunlarla   kısıtlı   olmamak   koşuluyla,   özellikle   aşağıdakileri kapsar:

(a) hisse senetleri, sermaye hisseleri ya da şirketlere iştirakin diğer şekilleri,

(b) yeniden yatırımda kullanılan gelirler, para alacakları veya bir yatırımla ilgili mali değeri olan diğer haklar,

(c)  taşınır ve taşınmaz mallar, aynı zamanda ipotek, rehin, itfa ve bağlı haklar gibi diğer ayni haklar

(d) fikri mülkiyet haklan

(e) her bir Tarafın ülkesinde doğal kaynakların aranması da dahil olmak üzere, kanunla, sözleşmeyle ya da idari kararlarla sağlanan iş imtiyazları

  1. “Gelirler” terimi, bir yandan elde edilen, bunlarla kısıtlı olmamak kaydıyla; özellikle kar, faiz ve temettüleri ifade eder.
  1. “Ülke” terimi, Tarafların, uluslararası hukuka göre arama, kullanma ve doğal kaynakların muhafazası amacıyla üzerinde egemenlik veya kaza hakkının bulunduğu kara, kara suları ve deniz alanlarını ifade eder.

MADDE  II Uygulama  Boyutları

İşbu Anlaşma, bir Tarafın yatırımcısının, diğer Tarafın ülkesinde, işbu Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce yaptığı ve sonra yapacağı yatırımlar için uygulanacaktır. İşbu Anlaşma, yürürlüğe girmeden önceki ihtilaflar için uygulanmaz.

MADDE III

Yatırımların Teşviki, Korunması ve Muamelesi

  1. Her bir Taraf,  kendi  ülkesinde  diğer Tarafın yatırımcılarının yatırım   j yapmasını teşvik edecek ve ilgili kanun ve nizamlarına uygun olarak yatırımlara izin verecektir.
  1. Yapılmış olan yatırımlar ve bir tarafın yatırımcılarının kazançları, her zaman için adil ve hakkaniyetle muamele görecek ve diğer Taraf ülkesinde tam koruma ve güvenlikten yararlanacaktır.  Her bir Taraf, diğer Tarafın yatırımcısının  kendi ülkesinde  yapacağı yatırımın  işletilmesi,  sağlanması  ve  kullanımı  gibi  konulan güvence altına alacak ve haklı görülmeyen ve ayrımcı önlemlerden etkilenmemesini temin edecektir.
  1. Her bir Taraf, gerçekleştirilen bu yatırımlara, kendi yatırımcılarının ya da herhangi bir üçüncü ülke yatırımcılarının yatırımlarına ve gelirlerine, benzer durumda uygulanandan – hangisi daha elverişli ise – daha az elverişli olmayan bir muamele uygulanmasını sağlayacaktır.
  1. Her bir Taraf, diğer Tarafın yatırımcılarına, kendi yatırımcılarına ya da herhangi bir üçüncü ülke yatırımcılarına, benzer durumda uygulanandan – hangisi daha   elverişli   ise   – daha   az   elverişli   olmayan   bir   muamele   uygulanmasını sağlayacaktır.
  1. Gerçek kişilerin giriş, ikamet ve çalışmalarına ilişkin kanun, düzenleme ve usullerinin uygulanmasına tabi olmak üzere;

(a) Bir Taraf, diğer Taraf yatırımcılarının ve bu yatırımcılar tarafından istihdam edilen kilit personelin ülkesine danışma veya temel teknik hizmetler dahil yatırımla

ilgili faaliyetler için giriş ve geçici kalış isteklerini iyi niyetle inceleyecektir.

(b)  Bir tarafın tatbiki kabil kanunları ve düzenlemeleri uyarınca yasal olarak kurulmuş olan ve diğer tarafın yatırımcılarının yatırımı olan şirketlerin istihdam edecekleri  üst düzey yönetici ve  teknik personelini,  uyruklarına  bakılmaksızın, istedikleri gibi seçmelerine izin verilecektir.

  1. İşbu Madde hükümleri, Taraflardan birinin, diğer Tarafın yatırımcılarına aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı hiçbir özel muamele, tercih veya imtiyaz hakkı

tanıması anlamını taşımayacaktır:

(a) Halihazırda yapılmış ya da gelecekte yapılacak gümrük birliği, bölgesel     ekonomik örgütlenme ya da benzer nitelikte uluslararası anlaşmalar,

(b) Tamamen ya da esas olarak vergilendirmeyle ilgili uluslararası anlaşmalar ya da düzenlemeler.

MADDE IV Kamulaştırma ve Tazminat

  1. Yatırımlar, kamu yararı amacıyla, ayrımcı olmayacak biçimde, zamanında, yeterli  ve etkin  tazminat  ödeyerek,  yürürlükteki  hukuk  çerçevesinde  ve   işbu Anlaşma’nın 3. Maddesinde belirtilen genel ilkelere uygun olarak yapılan işlemler dışında, kamulaştırma, devletleştirme veya doğrudan veya dolaylı olarak benzeri etkileri yaratan uygulamalara maruz bırakılmayacaktır.
  1. Tazminat, kamulaştırılan yatırımın kamulaştırma işleminin uygulanmasından veya öğrenilmesinden önceki piyasa değerine eşit olacaktır.  Tazminat, gecikmesiz olarak ödenecek ve  5.  Maddede tanımlandığı gibi serbestçe  transfer edilebilir olacaktır. Tazminat ödemesindeki gecikme halinde, kamulaştırma ile ödeme tarihleri arasındaki faiz de dahil olacaktır.
  1. Yatırımları; savaş, ayaklanma, iç karışıklıklar veya diğer benzeri olaylar nedeniyle diğer Tarafın ülkesinde zarara uğrayan Taraflardan birinin yatırımcıları, diğer Tarafça, sözkonusu zararların karşılanması bakımından kendi yatırımcılarına ya da herhangi bir üçüncü ülke yatırımcılarına gösterdiği muameleden daha az elverişli olmamak kaydıyla, hangisi daha elverişli ise o muameleye tabi tutulacaktır.
  1. Bu Maddenin l inci paragrafı saklı kalmak kaydıyla, diğer Taraf ülkesinde, sözkonusu paragrafta belirtilen  durumlarda  aşağıdaki  sebeplerden  kaynaklanan kayıplara maruz kalan yatırımcılar, her durumda derhal, etkili ve tam olarak tazmin edilecek veya zararları yerine konulmak suretiyle aynı şekilde giderilecektir.

(a) yatırımlarına veya yatırımlarının bir bölümüne diğer Tarafın kuvvetleri veya mercileri tarafından el konulması,

(b) yatırımlarına veya yatırımlarının bir bölümüne, diğer Tarafın kuvvetleri veya mercilerince durumun gerektirdiği zorunluluk hariç tahribat yapılması.

 

MADDE V Ülkesine İade ve Transfer

  1. Her bir Taraf, bir yatırımla ilgili bütün transferlerin kendi ülkesinden içeriye ve dışarıya serbestçe ve gecikmeksizin yapılmasına izin verecektir. Bu tür transferleri aşağıdakileri içerir:

(a) sermaye ve yatırımın arttırılması ve korunması için ilave meblağlar

(b) gelirler

(c) bir yatırımın tamamının veya bir kısmının satışı veya tasfiyesinden elde edilen getiriler, (d)  4. Madde çerçevesinde ödenecek tazminatlar

(e) yatırımlarla ilgili kredilerden kaynaklanan ana para ve faiz ödemeleri

(f) diğer Tarafın ülkesinde, bir yatırımla ilgili uygun çalışma izinlerini almış olan bir Tarafın vatandaşlarının aldıkları maaş, ücret ve diğer akçalı özlük hakları

(g) bir yatırım ihtilafının giderilmesinden kaynaklanan ödemeler

  1. Transferler, herhangi bir konvertibl para birimiyle ve transferin yapıldığı   tarihte geçerli olan döviz kuru üzerinden yapılacaktır.

MADDE VI Halefiyet

  1. Eğer bir Taraf yatırımcısının yatırımı, ticari olmayan risklere karşı kanuni bir, sistem dahilinde  sigorta   edilmişse,   sigortalayanın   ilgili   sigorta   anlaşmasının ;  şartlarından kaynaklanan her türlü halefiyeti diğer Tarafça tanınacaktır.
  1. Sigortalayan, yatırımcının kullanmaya yetkili olabileceği haklar dışında hiç bir hakkı kullanmaya yetkili olmayacaktır.
  1. Bir Taraf ile sigortalayan arasındaki uyuşmazlıklar, işbu Anlaşma’nın VII. Maddesi hükümleri uyarınca çözümlenecektir.

MADDE VII

Bir Taraf ile Diğer Tarafın Yatırımcısı Arasındaki Uyuşmazlıkların Çözümü

  1. Taraflardan biri ile diğer Tarafın bir yatırımcısı arasında, o yatırımcının yatırımı ile ilgili, Taraf ülkenin yükümlülükleriyle bağlantılı olarak ortaya çıkan ihtilaflar, yatırımcı tarafından ev sahibi Tarafa bildirilecektir. Yatırımcı ile ilgili taraf bu uyuşmazlıkları, mümkün

olduğunca iyi niyetle, karşılıklı danışma ve müzakereler yoluyla çözümlemeye çalışacaklardır.

  1. Eğer uyuşmazlıklar, birinci paragrafta belirtilen bildirim tarihinden itibaren altı (6) ay içinde, bu yolla çözümlenemezse; uyuşmazlık, yatırımcının seçebileceği aşağıdaki mercilere sunulabilir:

(a)    Devletler   ile    Diğer   Devletlerin   Vatandaşları    Arasındaki    Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü Sözleşmesi ile kurulmuş olan Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü için Uluslararası Merkez (ICSID),

(b)  Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu’nun Tahkim   Kurallarına göre bu maksatla kurulacak bir tahkim mahkemesi (UNCITRAL)

(c) Paris Uluslararası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi

(d)  Daha önceden üzerinde uzlaşmaya varılmış herhangi bir uyuşmazlıkların çözümü yöntemi

Taraflar, böylece, ihtilafların uluslararası tahkim yoluyla çözümlenmesini kabul ederler.

  1. Tahkim kararı; uyuşmazlığın bütün tarafları için kesin ve bağlayıcı olacaktır. Her bir Taraf, verilen karan ulusal hukuku çerçevesinde yerine getirmeyi taahhüt eder.

MADDE VIII

Taraflar Arasındaki Uyuşmazlıkların Çözümü

  1. Taraflar,  işbu  Anlaşma’nın yorumu veya  uygulaması  ile   ilgili  olarak aralarında doğabilecek her türlü uyuşmazlığa iyi niyet ve işbirliği ruhu içinde, çabuk ve adil bir çözüm yolu arayacaklardır.   Bu bakımdan, Taraflar bu tür çözümlere ulaşmak için doğrudan ve anlamlı görüşmeler yapmayı kabul ederler. Eğer Taraflar, aralarında uyuşmazlığın görüşülmeye başlamasından itibaren altı (6) ay içinde bu yöntemle uzlaşmaya varamazlarsa, uyuşmazlık herhangi bir Tarafın talebi üzerine, üç üyeli bir tahkim heyetine götürülebilir.
  1. Her bir Taraf talebin alınmasından itibaren iki ay içinde, birer hakem tayin edecektir.   Bu iki hakem, üçüncü bir ülke vatandaşı olan bir hakemi Başkan olarak seçecektir.  Taraflardan biri, belirlenen süre içinde bir hakem tayin edemezse, diğer Taraf, Uluslararası Adalet Divanı’nın Başkanından bu tayini yapmasını talep edebilir.
  1. Eğer iki hakem, atanmalarından itibaren iki ay içinde Heyet Başkanının seçimi konusunda anlaşma sağlayamazlarsa; Heyet Başkanı, Taraflardan birinin talebi üzerine Uluslararası Adalet Divanı Başkanı tarafından seçilecektir.
  1. Uluslararası Adalet Divanı Başkanı, işbu maddenin (2) inci ve (3} üncü paragraflarında belirtilen hallerde görevini yerine getirmekten alıkonulursa veya bu şahıs   Taraflardan birinin  vatandaşı   ise   seçim,   Başkan   Yardımcısı   tarafından yapılacaktır ve Başkan Yardımcısı da anılan görevi yerine getirmekten alıkonulursa veya Taraflardan birinin

vatandaşı ise seçim, Taraflardan birinin vatandaşı olmayan en kıdemli Divan üyesi tarafından

yapılacaktır.

  1. Tahkim Heyeti, Heyet Başkanının seçildiği tarihten itibaren üç ay içinde, işbu Anlaşmanın diğer maddeleriyle tutarlı olacak şekilde usul kuralları üzerinde anlaşmaya varacaklardır.   Böyle bir anlaşmanın olmaması halinde, Tahkim Heyeti, uluslararası tahkim usulü kurallarını dikkate alarak usul kurallarını tayin etmesini Uluslararası Adalet Divanı Başkanından talep edecektir.
  1. Aksi kararlaştırılmadıkça, Başkanın seçildiği tarihten itibaren sekiz ay içinde, bütün beyanlar yapılacak, bütün duruşmalar tamamlanacak ve Tahkim Heyeti – l hangisi daha sonra gerçekleşirse – son beyanlardan veya duruşmaların bittiği tarihten

sonra iki ay içinde karara varacaktır.    Tahkim Heyeti, nihai ve bağlayıcı olacak   kararını oy çokluğu ile alacaktır.

  1. Başkanın ve diğer hakemlerin giderleri ile diğer giderler Taraflarca eşit olarak karşılanacaktır.    Bununla beraber, Tahkim Heyeti re’sen giderlerin daha   büyük büyük bir kısmının iki Taraftan birince karşılanmasına karar verebilir.
  1. Eğer bir uyuşmazlık, bu Anlaşmanın VII. maddesi uyarınca bir uluslararası tahkim mahkemesine sunulmuş ve hala orada çözüm beklemekte ise, aynı uyuşmazlık işbu Madde hükümleri uyarınca başka bir uluslararası tahkim mahkemesine sunulmayacaktır. Bu, her iki Taraf arasında doğrudan ve anlamlı görüşmeler yoluyla bağlantı kurma taahhüdünü engellemeyecektir.

MADDE IX

Diğer Kuralların Uygulanması

  1. İşbu Anlaşmaya ek olarak, bir tarafın mevcut veya daha sonra ortaya çıkacak genel veya özel bir kanun hükmü veya bir uluslararası hukuk yükümlülüğü diğer Taraf yatırımcısının yatırımına, işbu Anlaşmada öngörülenden daha elverişli bir düzenleme içeriyorsa, bu düzenleme elverişli olduğu ölçüde işbu Anlaşmaya üstün olacaktır.
  1. Her bir Taraf, diğer tarafın yatırımcısının özel bir yatırımına ilişkin olarak yüklenmiş olabileceği diğer yükümlülükleri gözetecektir.

MADDE X İstişareler

Tarafların temsilcileri, gerekli hallerde, Anlaşmanın uygulanmasını etkileyen herhangi bir konu hakkında istişarelerde bulunacaklardır. Bu istişareler, Taraflardan birinin önerisi üzerine diplomatik yollarla mutabık kalınacak yer ve zamanda gerçekleştirilecektir.

MADDE XI Yürürlüğe Girme

  1. İşbu Anlaşma, onay belgelerinin değişiminin tamamlandığı tarihten itibaren otuz (30) gün sonra yürürlüğe girecektir.   Anlaşma on (10) yıllık bir dönem için yürürlükte kalacak ve bu Maddenin 2 inci paragrafına göre sona erdirilmediği sürece yürürlükte kalmaya devam edecektir.
  1. Taraflardan her biri yazılı olarak diğer tarafa bir yıl öncesinden feshi ihbarda bulunarak, Anlaşmayı ilk on (10) yıllık dönemin sonunda veya bundan sonra her an sona erdirilebilir.
  1. İşbu Anlaşma Taraflar arasında yazılı bir anlaşma  ile  değiştirilebilir. Herhangi bir değişiklik, Taraflardan her birinin diğer Tarafa değişikliğin yürürlüğe girmesi için gerekli tüm dahili formaliteleri tamamladığını bildirmesi üzerinden otuz (30) gün geçmesinden sonra yürürlüğe girecektir.
  1. İşbu Anlaşmanın sona erme tarihinden önce yapılan ya da gerçekleşen ve bu Anlaşmanın uygulanacağı yatırımlarla ilgili olarak, bu Anlaşmanın diğer bütün Maddelerinin hükümleri, sözkonusu sona erme tarihinden itibaren ilave bir on (10) yıl daha yürürlükte kalacaktır.

Ankara’da, 20 Ocak 2000 tarihinde, Türkçe, Yunanca ve İngilizce dillerinde, hepsi de asıl olarak imzalanmıştır.

Yorumlarda farklılık olması halinde İngilizce metin esas alınacaktır.

 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADINA İsmail CEM   Dışişleri Bakanı

YUNANiSTAN ADINA George A. PAPANDREU Dışişleri Bakanı

Türkiye – Yunanistan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması

Anlaşmanın İmza Tarihi : 02/12/2004
Resmi Gazete Tarihi : 02/03/1996
Resmi Gazete No : 25390
Yürürlük Tarihi : 05/03/2004
Uygulama Tarihi : 01/01/2005

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

İLE

YUNANİSTAN CUMHURİYETİ

ARASINDA GELİR ÜZERİNDEN ALINAN

VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ

ÖNLEME ANLAŞMASI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ

VE

YUNANİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ

Gelir üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen bir Anlaşma yapmak isteğiyle

AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:

 

MADDE 1
KAPSANAN KİŞİLER

Bu Anlaşma, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır.

MADDE 2

KAPSANAN VERGİLER

1. Bu Anlaşma, ne şekilde alındığına bakılmaksızın, bir Akit Devlet veya politik alt bölümleri ya da mahalli idareleri tarafından gelir üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır.
2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlara uygulanan vergiler ile sermaye değer artış kazançlarına uygulanan vergiler dahil olmak üzere, toplam gelir veya gelir unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelir üzerinden alınan vergiler olarak kabul edilecektir.
3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle:

a)Türkiye Cumhuriyeti’nde:

i) gelir vergisi;
ii) kurumlar vergisi; ve
iii) gelir vergisi ve kurumlar vergisi üzerinden alınan fon payı;

(Bundan böyle “Türk vergisi” olarak bahsedilecektir)

b) Yunanistan Cumhuriyeti’nde:
i) gerçek kişilerden alınan gelir vergisi;
ii) tüzel kişilerden alınan gelir vergisi:
(Bundan böyle “Yunan vergisi” olarak bahsedilecektir).

4. Anlaşma aynı zamanda, Anlaşmanın imza tarihinden sonra mevcut vergilere ilave olarak veya onların yerine alınan ve mevcut vergilerle aynı nitelikte olan veya onlara önemli ölçüde benzeyen vergilere de uygulanacaktır. Akit Devletlerin yetkili makamları, ilgili vergi mevzuatlarında yapılan önemli değişiklikleri birbirlerine bildireceklerdir.

 

MADDE 3

GENEL TANIMLAR

1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, metin aksini öngörmedikçe:

  1. “Türkiye” terimi, Türkiye’nin sahip olduğu egemenlik alanını, karasularını, aynı zamanda uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların araştırılması, işletilmesi ve korunması amacıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarına sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder;

b) “Yunanistan Cumhuriyeti ” terimi, Yunanistan’ın sahip olduğu egemenlik alanını,
karasularını, aynı zamanda uluslararası hukuka uygun olarak doğal kaynakların
araştırılması, işletilmesi ve korunması amacıyla yargı yetkisi veya egemenlik haklarına
sahip olduğu deniz alanlarını ifade eder;

  1. “Vergi” terimi bu Anlaşmanın 2 nci maddesinde kapsanan vergiler anlamına gelir;

d) “Kişi” terimi, bir gerçek kişi, bir şirket ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluşu kapsamına alır;

e) “Şirket” terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi bir kuruluş anlamına gelir;
f) ’’Kayıtlı merkez’’ terimi, her bir Akit Devletin kanunlarına göre tescil edilen kanuni ana merkez anlamına gelir;

g) “Vatandaş” terimi;

  1. i)bir Akit Devletin vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi;

ii)bir Akit Devlette yürürlükte olan mevzuata göre statü kazanan herhangi bir tüzel kişiliği, ortaklığı veya derneği
ifade eder;
h) “Bir Akit Devletin teşebbüsü” ve “diğer Akit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Akit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs ve diğer Akit Devletin mukimi tarafından işletilen bir teşebbüs anlamına gelir;

i) “Bir Akit Devlet” ve “diğer Akit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre Türkiye Cumhuriyeti veya Yunanistan Cumhuriyeti anlamına gelir.

j) “Yetkili makam” terimi:

i) Türkiye Cumhuriyetinde, Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini;
ii) Yunanistan Cumhuriyetinde, Ekonomi ve Maliye Bakanını veya onun yetkili temsilcisini

ifade eder;

k)”Uluslararası trafik” terimi, yalnızca diğer Akit Devletin sınırları içinde gerçekleştirilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği hariç, bir Akit Devletin teşebbüsü tarafından uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek veya bir Akit Devlette kayıtlı gemilerle yapılan herhangi bir taşımacılığı ifade eder.

2. Bu Anlaşmanın bir Akit Devlet tarafından herhangi bir tarihte uygulanmasına ilişkin olarak, Anlaşmada tanımlanmamış herhangi bir terim, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmanın uygulanacağı vergilerin amaçları bakımından, o tarihte bu Devletin mevzuatında sahip olduğu anlamı taşıyacak ve bu Devletin yürürlükteki vergi mevzuatında yer alan bir anlam, bu Devletin diğer mevzuatında bu terime verilen anlama göre üstünlük taşıyacaktır.

MADDE 4

MUKİM

1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, “bir Akit Devletin mukimi” terimi, bu Devlet, herhangi bir politik alt bölümü veya mahalli idaresi de dahil olmak üzere, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, kanuni ana merkez, yönetim yeri veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle burada vergi mükellefi olan kişi anlamına gelir. Ancak bu terim, yalnızca o Devletteki kaynaklardan elde edilen gelir nedeniyle vergiye tabi tutulan herhangi bir kişiyi kapsamaz.

2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişinin durumu aşağıdaki şekilde belirlenecektir:

  1. Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir evin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi varsa, bu kişi, kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu (hayati menfaatlerin merkezi olan) Devletin bir mukimi kabul edilecektir;

b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir evi yoksa, bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Devletin bir mukimi kabul edilecektir;

c) Eğer kişinin her iki Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev söz konusu değilse, bu kişi vatandaşı olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir;

  1. Eğer kişi her iki Devletin de vatandaşıysa veya her iki Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir.

3. Gerçek kişi dışındaki bir kişi, 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla her iki Akit Devletin de mukimi olduğunda, bu kişi kayıtlı merkezinin bulunduğu Akit Devletin mukimi kabul edilecektir.

MADDE 5

İŞYERİ

1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından “işyeri” terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir.

2. “İşyeri” terimi özellikle şunları kapsamına alır:

a) Yönetim yeri;

b) Şube;

c) Büro;

d) Fabrika;

e) Atelye, ve

f) Maden ocağı, petrol veya doğal gaz kuyusu, taş ocağı veya doğal kaynakların çıkarıldığı diğer herhangi bir yer.
3. “İşyeri” terimi aynı zamanda aşağıdakileri de kapsar:

  1. a) 10 ayı aşan bir süre devam eden bir inşaat şantiyesi, yapım, montaj veya kurma projesi veya bunlarla ilgili kontrol faaliyetleri;
  2. b) Bir teşebbüsün çalıştırdığı elemanları veya diğer personeli aracılığıyla ülke içinde herhangi bir 12 aylık dönemde toplam 6 ayı aşan bir süre ya da sürelerde devam eden, danışmanlık hizmetleri de dahil mesleki hizmet tedarikleri (aynı veya bağlı proje için).

4. Bu maddenin daha önceki hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, “işyeri” teriminin aşağıdaki
hususları kapsamadığı kabul edilecektir:

  1. Teşebbüs tesislerinin, teşebbüse ait malların veya ticari eşyanın yalnızca depolanması veya teşhiri amacıyla kullanılması ;
  1. Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının, yalnızca depolama veya teşhir amacıyla elde tutulması;
  1. Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının, yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması;
  2. İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması ;
  3. İşe ilişkin sabit bir yerin, teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin yürütülmesi amacıyla elde tutulması;

f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e) bentlerinde bahsedilen faaliyetlerin bir veya birkaçını bir arada icra etmek için elde tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerdeki bütün bu faaliyetlerin bir arada yürütülmesi sonucunda oluşan toplu faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı nitelikte olması şarttır.
5. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, bir kişi -6 ncı fıkra hükmünün uygulanacağı bağımsız nitelikteki bir acente dışında- bir Akit Devlette, diğer Akit Devletin bir teşebbüsü adına hareket ederse, bu teşebbüs, aşağıda belirtilen şartlarla, bu kişinin teşebbüs için gerçekleştirdiği her türlü faaliyet dolayısıyla ilk bahsedilen Akit Devlette bir işyerine sahip kabul edilecektir:
a) eğer bu kişi, o Devlette teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini mutaden kullanırsa, kişinin faaliyetleri 4 üncü fıkrada belirtilen ve işe ilişkin sabit bir yerden yapılması durumunda bu yeri işyeri haline getirmeyen nitelikteki faaliyetlerle sınırlı olmadıkça, veya
b) eğer kişi, böyle bir yetkisi olmamasına rağmen, teşebbüs adına düzenli olarak sevk ettiği mallardan veya ticari eşyadan ilk bahsedilen Devlette mutaden mal veya ticari eşya stoku bulundurursa.
6. Bir teşebbüs, bir Akit Devlette, işlerini yalnızca kendi işlerine olağan şekilde devam eden bir simsar, genel komisyon acentesi veya bağımsız statüde diğer herhangi bir acente vasıtasıyla yürüttüğü için bu Devlette bir işyerine sahip kabul olunmayacaktır.

7. Bu maddenin önceki hükümleri ile 14 üncü madde hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan ve diğer Akit Devlette bulunan doğal kaynakların ön araştırması, keşfi, çıkartılması veya işletilmesi ile ilgili faaliyetleri yürüten bir kişinin, söz konusu faaliyetlerin herhangi bir 12 aylık dönemde toplam 30 günü aşan bir süre ya da sürelerde icra edilmesi koşuluyla, bu faaliyetler dolayısıyla diğer Akit Devlette bir işyeri veya sabit yer vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğu kabul edilecektir. Bununla beraber, bu fıkranın amaçları bakımından;

  1. diğer Devlette faaliyetlerini sürdüren bir teşebbüs diğer bir teşebbüse bağlı ise ve bu diğer teşebbüs aynı projeye bağlı olarak, ilk bahsedilen teşebbüs tarafından icra edilmiş veya edilmekte olan faaliyetlerle aynı faaliyetleri yürütüyorsa ve bu iki teşebbüs tarafından yürütülen faaliyetler 30 günlük bir süreyi -birbirine eklendiğinde- geçiyorsa, bu durumda her bir teşebbüs tarafından yürütülen faaliyetlerin 12 aylık bir dönemde 30 günü aştığı kabul edilecektir.

b) teşebbüslerden biri, doğrudan veya dolaylı olarak diğeri tarafından ya da her ikisi doğrudan veya dolaylı olarak üçüncü bir kişi tarafından kontrol edilmekte ise, bu iki teşebbüsün birbirine bağlı olduğu kabul edilecektir.

8. Bir Akit Devletin sigortacılık teşebbüsünün, diğer Akit Devlette bir acente -6 ncı fıkranın uygulanacağı bir acente hariç- vasıtasıyla sigorta primi tahsil etmesi veya böyle bir acente vasıtasıyla bu diğer Devlette risk sigortası yapması durumunda, bu sigorta şirketinin diğer Akit Devlette bir işyerine sahip olduğu kabul edilecektir.

9. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Akit Devletin mukimi olan veya bu diğer Devlette ticari faaliyette bulunan (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde) bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse bu şirketlerden herhangi biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır.

MADDE 6

GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR

1. Bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. “Gayrimenkul varlık” terimi, söz konusu varlığın bulunduğu Akit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim her halükarda gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım (balık üretimi ve yetiştiriciliği dahil) ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesi veya işletme hakkı karşılığında doğan sabit ya da değişken ödemeler üzerindeki hakları kapsayacak; gemiler, vapurlar ve uçaklar gayrimenkul varlık sayılmayacaktır.
3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır.

4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüse ait gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır.

MADDE 7

TİCARİ KAZANÇLAR

1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, teşebbüsün kazançları bu diğer Devlette, yalnızca bu işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere vergilendirilebilir.

2. 3 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğunda, her iki Akit Devlette de bu işyerine atfedilecek kazanç, bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan, tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız bir nitelik kazansaydı ne kazanç elde edecek ise aynı miktarda bir kazanç olacaktır.
3. Bir işyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka herhangi bir yerde yapılan, yönetim ve genel idare giderleri de dahil olmak üzere, işyerinin amaçlarına uygun olan giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir. Bununla birlikte işyerinin, ana merkezin veya yurtdışında bulunan diğer işyerlerinin zarar ve giderlerine katılmasına ve aynı şekilde işyeri tarafından teşebbüsün ana merkezine veya diğer işyerlerine yapılan gayrimaddi hak bedeli, faiz, komisyon ve diğer benzeri ödemelerin gider olarak indirilmesine müsaade edilmeyecektir.
4. Bir işyerine, bu işyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal veya ticari eşya satın alınması dolayısıyla hiç bir kazanç atfedilmeyecektir.

5. Bundan önceki fıkraların amaçları bakımından, bir işyerine atfedilecek kazanç, aksine makul ve geçerli bir sebep olmadıkça, her yıl aynı yöntemle belirlenecektir.

6. Kazanç, bu Anlaşmanın diğer maddelerinde ayrı olarak düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir.

MADDE 8 
DENİZ, HAVA VE KARA TAŞIMACILIĞI

1. Gemilerin uluslararası trafikte işletilmesinden elde edilen kazançlar, yalnızca gemilerin kayıtlı olduğu Akit Devlette vergilendirilebilecektir.

2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinden elde ettiği kazançlar, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir.

3. Bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri aynı zamanda, bir ortaklığa, bir ortak teşebbüse veya uluslararası faaliyet gösteren bir acenteye iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır.

MADDE 9

BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER

1. a) Bir Akit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya

b) Aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Akit Devlet teşebbüsünün ve diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında,
ve her iki halde de, iki teşebbüs arasındaki ticari veya mali ilişkilerde oluşan veya oluşturulan koşullar, bağımsız teşebbüsler arasında oluşması gereken koşullardan farklılaştığında, bu teşebbüslerden birisinde olması gereken, fakat bu koşullar dolayısıyla kendini göstermeyen kazanç, o teşebbüsün kazancına eklenir ve buna göre vergilendirilebilir.

2. Bir Akit Devletin kendi teşebbüsünün kazancına dahil edip vergilendirdiği kazanç, diğer Akit Devlette vergilendirilen diğer Devletin teşebbüsünün kazancını içermesi ve aynı zamanda ilk bahsedilen Devletin kavradığı bu kazancın, iki teşebbüs arasında olması gereken koşullar göz önünde tutularak, sonradan ilk bahsedilen Devletçe yapılan hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olması durumunda, diğer Devlet bu belirlemenin yerinde olduğu kanaatine varırsa, söz konusu kazanç üzerinden alınan verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapacaktır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri göz önünde tutulacak ve gerektiğinde Akit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.

MADDE 10

TEMETTÜLER

1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber söz konusu temettüler, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu Akit Devlette ve bu Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, temettünün gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi temettünün gayrisafi tutarının yüzde 15 ini aşmayacaktır.
Akit Devletlerin yetkili makamları, bu sınırlamanın uygulama yöntemini karşılıklı anlaşma yoluyla belirleyeceklerdir.
Bu fıkra, içinden temettü ödemesi yapılan kazançlar yönünden şirketin vergilendirilmesini etkilemeyecektir.
3. Bu maddede kullanılan “temettü” terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirler ile dağıtımı yapan şirketin mukim olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirle aynı muameleyi gören diğer şirket haklarından elde edilen gelirler ile yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri ifade eder.

4. Diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunan bir Akit Devlet şirketinin kazancı, 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden, bu işyerinin bulunduğu Akit Devlette bu maddenin 2 nci fıkrasına uygun olarak vergilendirilebilir.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan temettünün gerçek lehdarı, temettüyü ödeyen şirketin mukim olduğu diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu temettü elde ediş olayı ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.

MADDE 11

FAİZ

1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bununla beraber bu faiz, elde edildiği Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak faizin gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi, faizin gayrisafi tutarının yüzde 12 sini aşmayacaktır. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu sınırlamanın uygulama yöntemini karşılıklı anlaşma yoluyla belirleyeceklerdir.

3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın:

a) Yunanistan Cumhuriyeti’nde doğan ve Türkiye Cumhuriyeti’ne veya Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’na ödenen faizler Yunan vergisinden muaf tutulacaktır;

b) Türkiye Cumhuriyeti’nde doğan ve Yunanistan Cumhuriyeti’ne veya Yunanistan Merkez Bankası’na ödenen faizler Türk vergisinden muaf tutulacaktır.
4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya borçlunun kazancına katılma hakkını tanısın tanımasın, her nevi alacaktan doğan gelirleri ve özellikle kamu menkul kıymetleri ile tahvil veya borç senetlerinden elde edilen gelirlerin yanısıra, gelirin elde edildiği Devletin vergi mevzuatına göre ikrazat geliri sayılan diğer bütün gelirleri ifade eder.
5. Bir Akit Devlet mukimi olan faizin gerçek lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.

6. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi ya da bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen faizin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve faiz bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu faizin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.

7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumda ödeyici ve lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.

MADDE 12

GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ

1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

2. Bununla beraber, söz konusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı diğer Akit Devletin bir mukimi ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının yüzde 10 unu aşmayacaktır.

Akit Devletlerin yetkili makamları, bu sınırlamanın uygulama yöntemini karşılıklı anlaşma yoluyla belirleyeceklerdir.

3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filmleri ile radyo ve televizyon kayıtları dahil olmak üzere, edebi, sanatsal veya bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın, desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanımı veya kullanım hakkı veya sınai, ticari veya bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikimi için veya sınai, ticari veya bilimsel teçhizatın kullanımı veya kullanım hakkı karşılığında yapılan her türlü ödemeleri kapsar.
4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı, söz konusu bedelin elde edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette yer alan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunursa ve söz konusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda, olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
5. Bir Akit Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi ya da bu Devletin bir mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayri maddi hak bedelini ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine veya sabit yere sahip olduğunda ve gayrimaddi hak bedeli bu işyeri veya sabit yerden kaynaklandığında, söz konusu gayrimaddi hak bedelinin, işyerinin veya sabit yerin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır.

6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında var olan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ile gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri yalnızca en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir.

MADDE 13

SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI

1. Bir Akit Devlet mukimince, diğer Akit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığına dahil menkul varlıkların veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı sabit bir yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
3. Uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının veya söz konusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yalnızca söz konusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesinden elde edilen kazançların 8 inci madde hükümlerine göre vergilendirildiği Akit Devlette vergilendirilecektir.

4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda belirtilenlerin dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca elden çıkaranın mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilecektir. Bununla beraber, bundan bir önceki cümlede bahsedilen ve diğer Akit Devlette elde edilen sermaye değer artış kazançları, iktisap ve elden çıkarma arasındaki süre bir yılı aşmadığı takdirde, bu diğer Akit Devlette vergilendirilebilir.

5. 12 nci maddenin 3 üncü fıkrasında tanımlanan (sınai, ticari veya bilimsel ekipman hariç) gayrimaddi hak bedelinin satışı (devri) dolayısıyla yapılan ödemelere, söz konusu varlığın gerçekten de devredildiği için yapıldığı ispat edilmedikçe, 12 nci madde hükümleri uygulanacaktır. Bu husus ispat edilirse, 13 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.

MADDE 14

SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ

1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Akit Devlette vergilendirilecektir. Bununla beraber bu hizmet veya faaliyetler diğer Akit Devlette icra edilirse ve eğer:

  1. kişi, bu diğer Akit Devlette söz konusu faaliyetleri icra etmek amacıyla sürekli kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya
  2. kişi, bu diğer Akit Devlette, söz konusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla, ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir 12 aylık dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 günü aşan bir süre kalırsa,

söz konusu gelir aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda, olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen gelir, bu diğer Akit Devlette vergilendirilebilir.

2. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, sanatsal, eğitici veya öğretici faaliyetleri, bunun yanı sıra doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin ve muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini kapsamına alır.

MADDE 15

BAĞIMLI FAALİYETLER

1. 16, 18, 19 ve 20 nci maddelerin hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri gelirler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir. Hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen söz konusu gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği bir hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer:

  1. Gelir elde eden kişi, diğer Devlette ilgili mali yıl içinde başlayan veya biten herhangi bir 12 aylık dönemde bir veya bir kaç seferde toplam 183 günü aşmayan bir süre kalırsa, ve

b) Ödeme, diğer Devletin mukimi olmayan bir işveren tarafından veya böyle bir işveren adına yapılırsa, ve

c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa
yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir.

3. Bu maddenin önceki hükümlerine bakılmaksızın, uluslararası trafikte işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hizmet dolayısıyla elde edilen gelir, söz konusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliğinden elde edilen kazançların 8 inci madde hükümleri uyarınca vergilendirildiği Akit Devlette vergilendirilebilir.

MADDE 16

MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER

Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.

MADDE 17

SANATÇI VE SPORCULAR

1. 14 ve 15 inci maddelerin hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan tiyatro, sinema, radyo veya televizyon sanatçısı gibi bir sanatçının veya bir müzisyenin ya da bir sporcunun diğer Akit Devlette icra ettiği şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği şahsi faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci maddelerin hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit Devlette vergilendirilebilir.

3. 1 inci ve 2 nci fıkraların hükümlerine bakılmaksızın, Akit Devletler arasında yapılan kültür anlaşması veya düzenlemeler çerçevesinde, 1 inci fıkrada bahsedilen faaliyetlerin icra edilmesinden elde edilen gelir, bu Devlete yapılan ziyaretin tamamen veya önemli ölçüde diğer Akit Devletin, politik alt bölümünün veya mahalli idaresinin kamusal fonlarından desteklenmesi halinde, bu faaliyetlerin icra edildiği Akit Devlette vergiden istisna edilecektir.

MADDE 18

EMEKLİ MAAŞLARI

1. 19 uncu maddenin 2 inci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen emekli maaşları ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bu hüküm aynı zamanda, bir Akit Devlet mukimine yapılan düzenli ödemelere de uygulanacaktır.

2. “Düzenli ödeme” terimi, para veya parayla ölçülebilir bir menfaat karşılığında tam ve yeterli ödemede bulunma yükümlülüğüne bağlı olarak, ömür boyu veya belirli ya da belirlenebilir bir süre, belirli zamanlarda, düzenli olarak ödenecek toplam meblağı ifade eder.

MADDE 19

KAMU HİZMETİ

1. a) Bir Akit Devlete, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından yapılan ve emekli maaşı dışında kalan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.

b) Bununla beraber, hizmet diğer Devlette icra edilirse ve gerçek kişi bu Devletin bir mukimi ise, söz konusu ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler yalnızca bu diğer Akit Devlette vergilendirilecektir. Ancak, bu kişinin;

i) bu Devletin bir vatandaşı olması; veya
ii) yalnızca bu hizmeti sunmak için bu Devletin bir mukimi durumuna
geçmemiş olması,

zorunludur.

2. a) Bir Akit Devlete, politik alt bölümüne veya mahalli idaresine bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, alt bölüm veya idare tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan ödenen emekli maaşları, yalnızca bu Devlette vergilendirilecektir.

b) Bununla beraber, gerçek kişinin diğer Akit Devletin bir mukimi ve vatandaşı olması halinde, söz konusu emekli maaşı yalnızca bu diğer Devlette vergilendirilecektir.

3. Bir Akit Devlet, politik alt bölümü veya mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı hizmetlerle ilgili olarak yapılan ücret, maaş ve diğer benzeri ödemeler ile emekli maaşlarına 15, 16 , 17 ve 18 inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır.

MADDE 20

ÖĞRETMENLER VE ÖĞRENCİLER

1. Bir Akit Devletin mukimi olan ve diğer Akit Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyere geçim, öğrenim veya mesleki eğitim masraflarını karşılamak için, bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.<<<<<
2. Bir Akit Devletin mukimi olan ve diğer Akit Devletin yetkili makamı tarafından tanınmış herhangi bir üniversite, kolej veya diğer benzeri bir eğitim kuruluşunun daveti üzerine bu diğer Akit Devleti, iki yılı aşmayan bir süre için, böyle bir eğitim kuruluşunda yalnızca öğretim veya araştırma veya her ikisini yapmak amacıyla ziyaret eden bir öğretmenin, söz konusu öğretim veya araştırma karşılığında elde ettiği ödemeler, bu ödemelerin, bu maddenin uygulaması kapsamında ilk bahsedilen Devlette vergiye tabi tutulması durumunda, bu diğer Akit Devlette vergiden istisna edilecektir.

3. Bir Akit Devletin mukimi olan bir öğrenci veya stajyerin, diğer Akit Devlette öğrenimi veya formasyonuyla ilgili uygulama deneyimi kazanmak üzere, bir takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak bir süre veya sürelerde ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği ödemeler bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir.

MADDE 21
DİĞER GELİRLER

1. Bir Akit Devlette doğan ve bu Anlaşmanın önceki maddelerinde açıkça bahsedilmeyen gelir unsurları, bu Devlette vergilendirilebilir.

2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak üzere, bir Akit Devlet mukimi olan gelirin lehdarı, diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa veya bu diğer Devlette bulunan sabit bir yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyeti icra ederse ve söz konusu işyeri ya da sabit yer ile geliri doğuran hak veya varlık arasında önemli bir bağ bulunmakta ise bu gelire bu maddenin önceki fıkra hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda olayına göre, 7 nci veya 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.

MADDE 22

ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ

1. Bir Akit Devlet mukimi, bu Anlaşma hükümlerine uygun olarak diğer Akit Devlette vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde, ilk bahsedilen Devlet, bu mukimin gelirine isabet eden vergiden, diğer Devlette gelir üzerinden ödediği vergiye eşit bir tutarın mahsubuna müsaade edecektir. Bununla birlikte,sözkonusu mahsup, diğer Devlette vergilendirilebilen gelir için mahsuptan önce hesaplanan gelir üzerinden alınan vergi miktarını aşmayacaktır.

2. 1 inci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, 11 inci maddede belirtilen faizin, bir Akit Devlette ekonomik kalkınmayı teşvik etmek amacıyla getirilen özel teşvik kanunları çerçevesinde %12’den düşük bir oranda vergilendirilmesi durumunda, mukim olunan Akit Devlet, diğer Akit Devlette sözkonusu gelir üzerinden ödenebilir verginin, bu gelirin gayrisafi tutarının %12’sine eşit bir tutarda mahsubuna müsaade edecektir. Ancak hiç bir durumda, bu fıkrada imkan tanınan mahsup, özel teşvik kanunlarının olmaması durumunda, bu Anlaşmanın 11 inci maddesine uygun olarak alınacak olan maksimum vergi oranını aşmayacaktır.

Bu fıkranın hükümleri yalnızca bu Anlaşmanın yürürlükte olduğu ilk beş yıl için ve yalnızca Akit Devletlerde yürütülen aşağıdaki ticari faaliyetlere ait kurumsal krediler ve tahvillerle ilgili finansal işlemlerden doğan faizlere uygulanacaktır:

  1. iletişim, güç üretimi ve tedariki dahil altyapı tesislerinin inşası,
  1. madenler ve taş ocakları,
  1. metalurji, makine mühendisliği üretimi, temel kimyasal üretim, çimento üretimi, elektrik ve elektronik madde üretimi, suni gübre üretimi dahil ağır endüstri projeleri
  1. gıda işleme endüstrisi.

Bununla birlikte, bu fıkra hükümleri;

  1. ne Yunanistan ne de Türkiye mukimi olan bir kişi herhangi bir yarar elde eder veya edebilir ise,
  1. herhangi bir kişi tarafından esas olarak, bu kişinin veya bir başka kişinin çıkarı doğrultusunda bu fıkradan yararlanmak amacıyla herhangi bir düzenleme yapılmış ise,
  1. her iki Akit Devletin mukimleri esas olarak, bu Anlaşmada kavranan vergilerden kaçınmak ya da söz konusu vergileri kaçırmak amacıyla anlaşmaya varmışlar ise,

uygulanmayacaktır.

MADDE 23

AYRIM YAPILMAMASI

1. Bir Akit Devletin vatandaşları, diğer Akit Devlette, bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır bir vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır. Bu hüküm aynı zamanda, 1 inci madde hükümleri ile bağlı kalınmaksızın, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olmayan kişilere de uygulanacaktır.

2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri, diğer Devlette, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten teşebbüslerine göre daha az lehe bir vergileme ile karşı karşıya kalmayacaktır.

3.Bir Akit Devletin, diğer Akit Devletin bir veya birkaç mukimi tarafından, doğrudan veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, bu Devletin benzeri teşebbüslerinin tabi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden veya buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır bir vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır.

4. Bu madde hükümleri, bir Akit Devletin kendi mukimlerine şahsi veya ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Akit Devlet mukimlerine de uygulamak zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır.

5. 9 uncu maddenin 1 inci fıkrası, 11 inci maddenin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddenin 6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı haller hariç olmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünce diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, gayrimaddi hak bedeli ve diğer ödemeler, söz konusu teşebbüsün vergilendirilebilir kazancının belirlenmesinde, bu ödemeler aynı koşullarda ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış gibi indirilebilir.

MADDE 24

KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ

1. Bir Akit Devlet mukimi, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun düşmeyen bir vergileme yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin iç mevzuatlarında öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Akit Devletin yetkili makamına veya durumu 23 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, vatandaşı olduğu Akit Devletin yetkili makamına arzedebilir. Söz konusu müracaat, Anlaşma hükümlerine aykırı düşen vergilemenin bildirimini takip eden üç yıl içinde yapılmalıdır.

2. Söz konusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamadığı takdirde, Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Akit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir. Uzlaşmaya varılan her husus, Akit Devletlerin iç mevzuatlarında belirtilen süre içerisinde uygulanacaktır.
3. Akit Devletlerin yetkili makamları, Anlaşmanın yorumundan veya uygulanmasından kaynaklanan her türlü güçlüğü veya tereddütü karşılıklı anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler.
4. Akit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle doğrudan haberleşebilirler. Anlaşmaya varabilmek için sözlü görüş alışverişi gerekli görüldüğünde, bu görüşme Akit Devletlerin yetkili makamlarının temsilcilerinden oluşan bir Komisyon kanalıyla yürütülebilir.

MADDE 25

BİLGİ DEĞİŞİMİ

1. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşma hükümlerinin uygulanması için gerekli olan bilgileri veya Anlaşma ile uyumsuzluk göstermediği sürece, Anlaşma kapsamına giren vergiler ile ilgili iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tabi tutacaklardır. Bilgi değişimi 1 inci maddeyle sınırlı değildir. Bir Akit Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o Devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu Anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilleri veya cebri icra ya da cezasıyla veya bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara, adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil, verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri yalnızca bu amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar söz konusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler.
2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir Akit Devleti:

a) Kendisinin veya diğer Akit Devletin mevzuatına ve idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma;

b) Kendisinin veya diğer Akit Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma;

c) Herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri verme

yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz.

MADDE 26

DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR

VE KONSOLOSLUK MEMURLARI

Bu Anlaşma hükümleri, diplomat hüviyetindeki memurlar veya konsolosluk memurlarının uluslararası hukukun genel kuralları veya özel anlaşma hükümleri uyarınca yararlandıkları mali ayrıcalıkları etkilemeyecektir.

MADDE 27

YÜRÜRLÜĞE GİRME

1. Akit Devletlerden her biri, bu Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için kendi mevzuatında öngörülen işlemlerin tamamlandığını diğerine bildirecektir. Anlaşma, bu bildirimlerden sonuncusunun yapıldığı tarihte yürürlüğe girecektir.

2. Bu Anlaşma hükümleri,
a) kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra ödenen veya mahsup edilen tutarlar için; ve

b) diğer vergiler yönünden, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan vergilendirme yılları için

hüküm ifade edecektir.

MADDE 28

YÜRÜRLÜKTEN KALKMA

1. Bu Anlaşma, bir Akit Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Akit Devletlerden her biri, Anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıllık bir sürenin bitiminden sonra başlayan herhangi bir takvim yılının sonundan en az altı ay önce diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi vermek suretiyle Anlaşmayı feshedebilir.

  1. Bu durumda Anlaşma:

a) kaynakta tevkif edilen vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra ödenen veya mahsup edilen tutarlar için; ve

b) diğer vergiler yönünden, fesih ihbarnamesinin verildiği takvim yılının bitiminden sonra başlayan vergilendirme yılları için,

hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, aşağıda imzaları bulunan tam yetkili temsilciler, bu Anlaşmayı imzaladılar.

Türk, Yunan ve İngiliz dillerindeki nüshalarda, her üç metin de aynı derecede geçerli olmak üzere,……………20……….tarihinde, ………………..’da düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olması halinde, İngilizce metin geçerli olacaktır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ADINA
YUNANİSTAN CUMHURİYETİ ADINA

Gayrimenkul yatırımcıları Yunanistan’a geri dönüyor

akkYunanistan’dan gayrimenkul almak isteyen Yunan ve yabancı yatırımcıların sayısı 2016 yılına göre ikiye katlanmış bulunuyor. Geçen yıla kadar daha çok konaklama tesislerine ilgi duyan yatırımcıların artık alışveriş merkezi ve konutlara da ilgi gösterdikleri gözlemleniyor.

NAI Hellas’ın 52 yerli ve yabancı yatırımcıyla yaptığı araştırmaya göre, Yunanistan gayrimenkul piyasasına yatırım yapmak isteyen yatırımcıların Batı Avrupa ülkelerine nazaran Yunanistan’da gayrimenkul yatırımında aradıkları verim oranı %15 ila %17 (iç verim oranı  – Internal Rate of Return) arasında değişiyor. Bu oran Batı Avrupa için %7 ila %9, Doğu Avrupa için ise %17 seviyesinde.

Araştırmaya katılan yatırımcıların yarısı Yunanistan’daki yatırımlarının artı değer sağlama imkanının iyi ve çok iyi olarak değerlendiriyor. Kısa ve orta vadede gayrimenkul fiyatlarında artış olacağına inananların yüzdesi 2016 yılında %15 iken 2017 de %48 olarak ölçülüyor.

Yatırımcıyı Yunanistan’a çeken ana unsur Yunanistan ekonomisinde iyileşme yaşanacağında dair beklenti. Diğer cezbedici sebepler ise ödenmeyen ev kredileri, ve turizmde yaşanan büyüme.

250 bin Euro’ya altın vizeli Yunanistan

Selanik

Yunanistan’ın en az 250 bin Euro’luk ev satın alan yabancılara verdiği ‘altın vize’ye rağbette ilk üç sırayı Çin, Rus ve Türk vatandaşları aldı. Mülk edinerek 5 yıllık oturma izni alan Türk aile sayısı 137 olarak kayda geçti. Türkler ev alırken daha çok Atina’nın gözde semtlerini tercih etti.

TÜRKLER, Yunanistan’ın ‘altın vize’ (5 yıllık oturma izni) uygulamasından yararlanan yabancı vatandaşlar listesinde 3’üncü sırada yer alıyor. 2014 yılından bu yana, Yunanistan’da en az 250 bin Euro’luk gayrimenkul satın almaları şartıyla kişilere ve ailelerine 5 yıllık ikâmet izni sağlayan uygulamadan yararlanan yabancı vatandaşların toplam sayısı 4 bin193 olarak belirlendi.

Yunanistan’da en çok ‘altın vize’ alanlar Çinliler. Geçen 3.5 yılda 797 Çin vatandaşı, önce oturma izni şartlarından gayrimenkul satın aldı, ardından da kendileri ve aileleri için vize başvurusu yaptı.

Rusya vatandaşları listede ikinci sırada. Ruslar 359 gayrimenkul satın aldı, Yunan hükümeti 802 Rus vatandaşının ‘altın vize’ işlemlerini tamamladı.
Yunanistan’dan ‘altın vize’ alan Türkiye vatandaşlarının toplam sayısı ise 317. Ülkede gayrimenkul satın alan 137 Türkiye vatandaşı aileleri ile birlikte ‘altın vize’ başvurusunda bulunarak bu uygulamadan yararlandı.

Listede Türkiye vatandaşlarını Lübnan (223 kişi), Mısır (217 kişi) Irak (214 kişi) Ukrayna (154 kişi), Suriye (141 kişi), ABD (127 kişi) ve Ürdün (101 kişi) takip ediyor.

KİMLER ALABİLİYOR
Gayrimenkul sahibi olan üçüncü ülke vatandaşlarının anne ve babaları, evli olmaları durumunda eşleri ve 21 yaşından küçük çocukları ‘altın vize’ uygulamasından yararlanıyor. Mülk tapusu üzerinde olduğu müddetçe üçüncü ülke vatandaşının ikâmet izni yenileniyor. ‘Altın vize’ alanlara Yunanistan giriş yapmaları ya da aldıkları gayrimenkulde yaşamaları şartı koşulmuyor.

Yunanistan’dan ‘altın vize’ aldıktan sonra bu ülkede sürekli yaşamaya başlayan Türkiye vatandaşı neredeyse hiç yok. 15 Temmuz’dan sonra başvurularda önemli bir artış da bulunmuyor.

KİRAYA VERİYORLAR
Mülk edinmek için çoğunlukla başkent Atina’yı tercih eden Türkler, satın aldıkları daireyi ya kiraya veriyorlar ya da hafta sonları, bayram ve yaz tatilleri için kullanıyorlar. Yılın diğer bölümünde ise ‘airbnb’ gibi yollarla kiralayarak, dairelerinin masraflarını karşılıyorlar. Türkler Atina’da daha çok şehir merkezinde Kolonaki, Mets, Pangrati ile sahil semtleri Paleon Faliron, Glifada ve Vuliagmeni’yi tercih ediyorlar. Atina’yı Selanik ve adalar takip ediyor. Türkler, genellikle 250-400 bin Euro arasındaki evleri tercih ediyor. ‘Altın vize’ alanlar çoğunlukta işadamları, serbest meslek sahipleri ve emekliler.

3.5 YILDA 400 MİLYON EURO’LUK SATIŞ
YUNANİSTAN’daki emlak komisyoncularına göre, ülkede yaklaşık 3.5 yıldır devam eden ‘sermaye çıkışı denetimi’ sınırlamaları yüzünden ‘altın vize’ uygulaması için beklentiler gerçekleşemedi. 3.5 yılda, yabancı ülke vatandaşları sadece 400 milyon Euro’luk gayrimenkul satın aldı. Sınırlamalar kalktığında bu vize için başvuruların artması bekleniyor. Yunan hükümeti ise ‘altın vize’ uygulamasını genişletmeyi düşünüyor. En az 250 bin Euro’luk Yunan devlet tahvili ya da Yunan şirketlerinden hisse satın alanlara da ‘altın vize’ verilmesi gündemde.

Hürriyet / Yorgo KIRBAKİ / ATİNA